minako: niye üstüme geliyorsunuz?hassas olan bir tek usagi değil.yaten benim erkek arkadaşım.beni niye her zaman hafife alıyorsunuz? (der ve gider)
----gizemin evi-----
gizem içinden:birkaç gün daha uyuyamazsam delirmekten korkuyorum.geceleri uyuyor numarası yapmaktan bıktım artık.ilginç olan uyuyamama rağmen yine de iyi hissediyorum.
gizem:sedef,alışverişe çıkmak istiyorum arabayı hazırlasınlar.
sedef:peki efendim.
gizem bahçeye doğru yönelir.kış yaklaştığı için hava soğuktur.
tunç:(japonca konuşur)üstünüze birşey almadan dışarı çıkmayın efendim.
gizem:(japonca konuşur o da)(alaycı bir şekilde der ki)ah ahh..beni ne kadar da düşünürmüşsünüz?yazık.küçük şımarık kızı korumaya çalışıyorsunuz.cık cık cık..
tunç:görevimi yapıyorum efendim..
gizem içinden:beni rahatsız eden de bu zaten.birilerinin beni görev icabı önemsemesi.sanki babam bile bunu yapıyor.sanki ben yapılması gereken bir ev ödeviyim.
gizem:aa tunç..alışverişe çıkıyoruz.sen de geliyorsun.bir an evvel hazırlan.sadece..(saatine bakar)1 dakika 20 saniyen var.
tunç:pe-peki efendim.
---okul çıkışı---
kızlar konuşarak yürümektedirler.
ami:bugün sağlık sektöründeki ilerleme ile ilgili bir konferansa katılıcam.
minako:eminim jin de orada olucaktır.
ami:evet.jin ve ailesinden birkaç doktor daha orada olucak.ben burda ayrılıyorum yoksa gecikirim.
usagi:peki ami.kızlar ben de kütüphaneye gidicem.burda ayrılalım.
rei:sen..sen kütüphaneye mi gidiceksin?hahaha(çılgınca güler)oraya ne için gidiyorsun?kitap okumaya mı?
usagi:evet tabiiki rei!hoşçakalın.
rei:hoşçakal.
minako:ben de voleybol antrenmanına gidiyorum.hoşçakalın.
rei:aa bir tek biz kaldık makoto biz ne yapıcaz?
makoto:bir kafeye gidelim ve sıcak birer çikolata içelim.
rei:bu hoşuma gitti.
------minakonun orada-----
minako içinden: kızlara yalan söylemek hoşuma gitmiyor.ama yatenle konuşmalıydım.
yatenlerin yeni okulunun olduğu caddenin oraya gelir ve karşıdan ona doğru geldiklerini görür.
minako:merhaba.
yaten:merhaba.
seiya:merhaba.
taiki:merhaba.
minako:aa yaten biraz yalnız konuşabilir miyiz?
yaten:evet tabiiki.çocuklar siz devam edin.
minako:yeni bir okula başlamışsınız.
yaten:evet bu doğru..
minako:peki bana niye önceden söylemedin?
yaten:planlı birşey değildi.
minako:seiya yüzünden öyle değil mi?
yaten:hayır.seiya değil usagi yüzünden.
minako:hı?
yaten:usagi olmasa okulumuzu değiştirmezdik.seiyanın onu unutması için yeni bir okula başladık.
minako:ama usaginin bunda bir suçu yok.
yaten:öyle mi?sanmıyorum.o kadar bencil ki..seiyanın depresyona girmesine sebep oldu.
minako:usagi bencil biri değil!
yaten:aynı fikirde değilim.bunu zaten usagiye de söyledim.
minako:ne?usagiye ne söyledin?
yaten:gerçekleri,ne kadar aptal olduğunu..
minako:ileri gitmiyor musun?usagi düşüncesizlik etmiş olabilir.ama seiyanın ondan vazgeçmesi için de bu gerekliydi.
yaten:benim arkadaşım usaginin oyuncağı değil!
minako:benim arkadaşım da bencil değil!
yaten:fark etmez.zaten bir süre sonra kendi gezegenimize dönücez.usaginin bencillik yapıcağı bir insan da olmiğicak böylellikle.
minako:ne?yani beni terk mi ediyorsun?
yaten:hayır..seni terk etmiyorum(minako sözünü keser)
minako:ama..buna inanamıyorum..inanamıyorum.yaten..bencil biri varsa o sensin.bunu şimdiye kadar nasıl görmedim?
yaten:minako saçmalıyorsun.
minako:ben böyleyim değil mi?gereksiz yere konuşan bir kız.peki yaten.ben mükemmel değilim.usagi de mükemmel değil.biz mükemmel olmayan insanlar sizinle anlaşamıyoruz.
yaten:minako ne diyorsun?
minako:demem o ki yaten...artık istediğin yere git.özgürsün!artık bir sevgilin yok! (der ve sinirli bir şekilde çeker gider)
yaten de minako gittikten sonra sinirden çöp kutusuna bir tekme atar.
--kütüphane--
gizem:hey tunç şu kitabı da al.
tunç canından bezmiştir.içinden şunları geçirir;
tunç içinden:alışveriş yapıcaz deyince kıyafet falan alır sanmıştım.şu hale bak.kaç tane kitap aldı?artık taşıyamıyorum.kamburum çıktı..
gizem içinden:uyuyamadığıma göre geceleri kitap okuyabilirim.
o sırada usagi gizemin yakınına gelir ve onu görür.
usagi içinden:hey bu gizem değil mi?
usagi:merhaba gizem.
gizem:aa merhaba..
usagi:dönmüşsün.
gizem:evet.birkaç gün oldu.
usagi:okula ne zaman dönüceksin?
gizem:yarın.
usagi:ahh buna sevindim.
gizem usaginin elindeki kitabı görür.
gizem:"insanları kırmadan konuşma sanatı" mı?
usagi:ahh evet.(diyerek başını tutar ve güler)
gizem:bitirince bana da verir misin?
usagi:tabii.ama seni uyarmalıyım,bitirmem uzun zaman alabilir.
gizem:olsun,ben beklerim.
usagi de gülümser.o sırada dışardan ses duyulur.
usagi içinden:olamaz!düşman ortaya çıktı.gitmeliyim.
usagi:görüşürüz gizem.
gizem:görüşürüz.
gizem içinden:hey neler oluyor?(elindeki yaralar tekrar çıkmıştır)olamaz.kimse görmemeli.ama canım yanıyor.(elini saklar)
gizem:ahh.
tunç:iyi misiniz efendim?
gizem:ben..evet iyiyim.(güçlükle nefes alır)sen kitapları al ve arabaya git.
tunç:ama..
gizem:sana söylediğimi yap.
tunç:peki efendim.
gizem içinden:burdan gitmeliyim.(yaralar koluna uzanmaya başlamıştır)kimse görmemeli.canımı çok yakıyor.ahh..
dışarı çıkar.havada birini görür.
gizem:bu-da-ne?uçuyor mu?
o kişi:nerde?..nerde?yeni ikalis nerdesin?senin için geldim.seni hissedebiliyorum.burada bir yerdesin.(der ve elini bir güçle ağaca doğrultur ve bu güç ağacı kül eder)
ay savaşçısı:hey sen!ne yaptığını sanıyorsun?seni ay adına cezalandırıcam.
o kişi:sen ay savaşçısı mı dedin?sen efsanevi ay savaşçısı mısın?
ay savaşçısı:şeyy evet.
o kişi: o halde al bunu..(o gücü usagiye karşı kullanır)
ama usagi sıçrayarak kaçar.
usagi içinden:neler oluyor?ikalis de ne?bu karanlık savaşçılardan biri değil sanki.
ay savaşçısı:hey sen kimsin ve ne istiyorsun?
o kişi: ben ikalisin sessizliğiyim.bilmen gereken sadece bu..(der ve tekrar saldırısını yapar)
ay savaşçısı yaralanır.
gizem içinden:olamaz.güçleri var.benim gibi.benim gibi başkaları da mı var?bişey yapmalıyım.yoksa bu canavar kızı öldürücek.ama beni kimse görmemeli.ne yapmalıyım?
o sırada köşede bir mağaza görür.bu canavar her ne ise (ikalisin sessizliği) o mağazanın vitrinini paramparça etmiştir.
ay savaşçısı ayağa kalkar.
ay savaşçısı:beni bu kadar güçsüz mü sandın? (der ve saldırısını yapar)
gizem vitrinden eline geçen bir kıyafeti alır.(siyah uzun bir palto ve siyah bir maske)paltoyu giyer.siyah maskesini de takar.
ikalisin sessizliği:eminim buna katlanamazsın.(der ve bir saldırı yapar.bu nasıl bir saldırıysa kulakları sağır edicek kadar güçlü bir ses yayar)
ay savaşçısı kulaklarını tutarak yere çöker.
gizem:hey.buraya bak!
ikalisin sesizliği:ne?sen!sen yeni ikalissin öyle değil mi?
gizem:neden bahsettiğini bilmiyorum.ama senin iyi birşey olmadığını biliyorum.
elini ikalisin sessizliğine doğrultur.önceki sefer olduğu gibi gizemin elinden yine bir güç yayılır.
ikalisin sessizliği:biliyordum.sen yeni ikalissin.ama bana karşı olmak için acele etme.bir yıldız yanına gelicek ve sana herşeyi açıkliğicak.seçimini o zaman yaparsın.
der ve gözyüzüne doğru uçarak görünmez olur.
gizem içinden:kimse benim kim olduğumu anlamadan gitmeliyim.
----o gece usagini evi---
usagi:ikalisin sessizliği dedi.luna o kim?
luna:bir zamanlar dünyada ikalis adında bir çiçek çıkmış.çok güzel bir çiçekmiş.ama havaya zehirli bir etki yayıyormuş.insanlar onun yüzünden ölmüşler.daha sonra dünyanın koruyucusu çiçeği etkisiz hale getirmiş.ama çiçek 200 yılda bir birgün tekrar bir yerde açarmış ve o zaman da en uygun gördüğü kişiye bulaşırmış.daha fazla birşey bilmiyorum ama ikalisin sessizliği kötü bir yaratık.
---o gece gizemin evi---
gizem içinden:ikalis.ikalis nedir?peki ya ay savaşçısı?
o sırada gizemin önünde ışıklar içinde bir küre belirir.gizem ondan korkmaz çünkü bu her ne ise etrafa bir huzur yaymaktadır.
küre açılır ve içinden küçük ışık tanecikleri odanın ortasına dökülür.ışık bir kıza dönüşür.
gizem:kimsin sen?
kız:ben ikalisin bilgilendirmekle görevlendirdiği yıldızım.
gizem:ikalis nedir?
yıldız:ikalis bir gezegenin adı.
gizem:peki benim onunla ne alakam var?
yıldız:bir zamanlar gezegenimize dünyadan bir insan geldi.gezegenimizin her yerinde ikalis çiçeği vardır.bu insan gezegenimizden bir çiçek aldı ve dünyaya götürdü.almasına izin verilmişti.böyle olacağını bilemezlerdi.çiçek dünyada değişiklik gösterdi.açtığı yerde insanları öldürmeye başladı.o zamanlar dünyanın koruyusu çiçeği etkisiz hale getirdi.ama çiçek 200 yılda bir, bir günlüğüne tekrar açmaya başladı.ama artık insanların ölümüne değil,onların bir güçle dolmasına neden oluyordu.sen de onlardan birisin ve senin de güçlerin var.ikalisin iki çeşit gücü vardır.sessizlik ve çığlık.sen çığlıksın.çığlık gücünü diğer insanlara yayabilir.sessizliğin bu özelliği yoktur.sessizlik başkaların şekline girebilir.ama çığlık başkasının şekline giremez.
gizem:bu ikalisin sessizliği denen canavar da bir ikalis mi?
yıldız:200 yılda bir yeni ikalisler ortaya çıktı.senin kastettiğin ikalisin sessizliği sadece onlardan biri.ama dediğin gibi o bir canavardır.o ikalis karanlıkla bir anlaşma yaptı.ölümsüz olmayı istiyordu ve bunun karşılığında da karanlıkla iş birliği yaptı.nerdeyse 600 yıldır yaşıyor.ama artık bir insan değil.bir canavar.belki de yürüyen bir ceset.karanlıkla iş birliği yaptığından bu yana insanların enerjilerini alıyor ve ölmelerine sebep oluyor.çünkü karanlık insanların enerjisiyle besleniyor.onu sadece bir ikalis öldürebilir.ama bu bile çok zor.
gizem:ama niye?
yıldız:sana diğer ikalislerden de bahsetsem iyi olur.ikalislerin en büyük gücü ilaa'dır.bu başka bir ikalisi öldürebilir.ama bu gücü kullanan ikalis ölebilir.bir ikalis bu yüzden ölmüştü.bu yüzden ilaa bir daha hiçbir ikalis tarafından kullanılmadı.sonradan ikalis olan bir insanda ise ilaa gücü olmaz.
gizem:elimde çıkan yaraların sebebi nedir?
yıldız:onlardaki siyah sıvı ona dokunan başka bir insanı da ikalise dönüştürebilir.çünkü sen çığlıksın.ama çığlığın dönüştürdüğü ikalisler sessizlik olur.senden 200 yıl önceki ikalis sessizlikti.sıra çığlıktaydı.ama bu yaraların asıl sebebi ikalisin gelişimidir.gelişmekte olan bir ikaliste yaralar olur.gelişim gösterdiği ölçüde vücudunda yaralar açılır.bu yaraların acı vermesini sebebi ise korkudur.
gizem:niye ben!?ben bunu istemedim!peki ya kardeşim?o da mı bir ikalis oldu?
yıldız:ikalis çiçeği kendi gezegeninde hayatı,dünyada ise ölümü simgeler,çiçek ölümü sana yakın görmüş olmalı.çünkü her zaman ölüme yakın olanı seçer.belki bu gücün sana yeni geldiğini sanıyorsun.ama bu güç doğduğunda sende vardı.çiçek sonradan değil ikalisi ilk başta seçer.kardeşin ise senin sağyende sonradan bir ikalis oldu.o ikalisin sessizliği.ama gücünü kullanabilmesi için senin iznine ihtiyacı var.sen onun gücünü kullanmasını istemedikçe gücünü kullanamaz.
gizem:peki ne yapmalıyım?benden ne istiyorsunuz?
yıldız:sana karşı dürüst olucam.ikalisin sessizliği denen canavar diğer ikalislerin varlığını istemez.onlara karşı nefret duyar.ona katılırsan sana zarar vermiğicektir.ama onun karşısında olursan seni öldürmek istiğicektir.senden önceki ikalisleri...
gizem:öldürdü mü?
yıldız:evet.
gizem:ne yapmalıyım?
yıldız:seçeneklerin ortada.senin doğrularına göre sana uygun olanı seçmelisin.
gizem:ben o canavarın yanında olmak istemiyorum.
yıldız:bu belki doğru bir karar.ama ölebilirsin.
gizem:başka seçeneğim yok.hiçkimse bende böyle bir güç olduğunu bilmemeli.ama bunu saklamayı nasıl başarıcam?maske takarak mı?bu saçma.
yıldız:ben..ikalisin bilgilendirmekle görevlendirdiği yıldızım.sen ikalis olduğun sürece ben de senin yanında olucam.benim başkasının şekline girebilmek gibi bir gücüm var.sen ikalis olarak görevini yaparken ben senin yokluğunu kimseye hissettirmeyebilirim.ayrıca gelişimini tamamladıktan sonra senin vücudundaki yaralar tamamen ortadan kalkıcak ve o zaman diğer insanları ikalise dönüştürme gücünü de kaybediceksin.işte o zaman ikalis olarak seni gerçek kimliğinle biri görse bile seni tanımiğicak.çünkü o zaman bedeninde bazı değişimler olucak.
gizem:senin bir adın var mı?
lana:benim gerçek adım lana.tanıştığımıza memnun oldum.
gizem:ben de.
---seiyaların evi---
prenses kakyuu:yatenin nesi var çocuklar?bana biraz garip gibi geldi.
taiki:bilmiyorum.minako ile konuştuklarından bu yana çok sinirli.
seiya:kavga etmiş olabilirler mi?
taiki:belki de.
yaten odasındadır.
yaten içinden:demek benden bu kadar kolay vazgeçebiliyorsun ha?iyi o zaman..istediğin gibi olsun.bundan sonra sana o kadar soğuk davranıcam ki üşiğiceksin!
--minakonun evi--
artemis:hayır minako dur!
minako:bırak beni artemis!
artemis:sonra pişman olursun minako.
minako:hayır.
artemis:dur!(der ve sıçrayarak minakonun elindeki makası alır)
minako:artemis!ver onu bana!
artemis:saçını kesersen yarın hemen pişman olursun.seni tanıyorum.
minako:çok mutsuzum artemis.yaten meğer beni benim onu sevdiğim gibi sevmiyormuş.
artemis:bunu nerden çıkardın?
minako:kendi gezegenlerine dönüceklermiş.seiya yüzünden.belki de aslında seiya sadece bir bahanedir.(yumruğunu sıkar)yaten!o kadar bencil ki!onu sevdiğimi bildiği için beni yeteri kadar önemsemiyor.o kadar sinirlendim ki onu terk ettim.
artemis:minakoo..yapmaa..onu seviyorsun.yarın onu tekrar görünce yelkenlerini hemen suya indirirsin.
minako:(artemisin üstüne gider artemis korkar)siz erkeklerin hepsi bu kadar kalın kafalı mı?onu terk ettim diyorum.sevsem de sevmesem de..(sözünü tamamlamaz)kendime yeni birini bulucam.yaten de isterse gitsin!